Sahil-i Selamete kavuşacak mıyım? Bu soru, beni Aşk’ta var
kılmaya yetiyor. Çünkü bu endişe, özlemidir kavuşmanın. Aşk, beni de kucaklar
mı, bilinmez. Bu bilinmezlik, asıl kıymetidir muhabbetin. Mamafih, görmeden
sevmek: Aşkıma en büyük delildir. Şifası vuslatta aranmaz ayrılığın. Dağların
ardını uyandırmaya hevesliyim. Niyetimde samimiyim. Çünkü bilirim ki, seni
aramaktır Aşk, sana kavuşmak değil.
Bir adı yok Leyla ve Mecnun gibi. Tanımı bende değil. Hayali
gözümde ama gözler önünde değil. Gözlerimi, sözlerimle ovalamadan ona
kavuşamam. Bu pus, beni Hiç’ten içe taşıyor. Koşmalıyım, nefeslenecek zaman
yok. Çünkü kaybedersem Aşk’ı, kesilecek bir nefesimde kalmayacak. Bana dönmek,
sınırlarca değil. Dilimin ucundaki kadar yakın, hatırlayamadığım kadar uzak.
Uyanmaktan korkmayınca, bir düşün kırıklığı da daha az
yakıyor canımı. Yeryüzünün kirini, gökyüzünün saflığıyla temizliyorum. Akla karanın
arasında, ortada kalmanın tehlikesi, Orta Çağ’ın rahmetini gücendiriyor.
Kökünden ayrılan dal, çürümeye mahkum. Zihinlerdeki bu soysuzluk canımı
acıtıyor. O herkesler paradoksundan kaçış, beni daha hızlı taşıyor varoluş
iklimine.
Güzele meyledip, güzelden sürüldüm. Büründüm ehline Aşk’ın.
Cehlinde ziyadesiyle harcandım. Çamurlaşan Adem’in bataklığına, bir nefes
düştüm, bende bulandım. Bizdeki kalp, acı çekmekle muktedir. Çünkü cefa, Aşk’ın
en güzel sevmesidir. Bir diken kanatsa
yaramı, gülden bildiğimden susuyorum. Aşk, öyküsünü yakındır yazmaya. Safım
belli, bekliyorum.
ESER BİLGİLERİ
LT01: 70% wool, 15% polyester, 10% polyamide, 5% acrylic 900 Grms/mt